Tüketim çağında her sözcüğün ve her kavramın içi boşaltıldı. Sevgi, aşk, değer, dil, terminoloji, medya, idare, barış, kitap, muhalefet, ekonomi, özgünlük, reklamcılık, ihraç, şiir, şair…
“Hey sen
ne iş!
diyenlere
şair değilim zaten.”
Ford’un 6 Şubat 2017 tarihinde gösterime giren ve İlhan Şeşen’in rol aldığı olduğu yeni reklam filmiyle ilgili tüketici olarak bir çift sözüm var.
Prensip olarak blog’uma ürün satışına ilişkin reklam almasam da bahsi geçen videoya ver vermekte bir sakınca görmüyorum. Tüm saf ve iyi niyetimle bilgi amaçlı…
Reklam senaryosunu yazanlar hangi kitleyi hedef alıyor?
Şiirseverleri mi?
Şairleri mi?
Bir tüketici olarak, kolaya kaçılarak yazılmış ve sıkıntı olduğunu düşündüğüm senaryoyu izledikten sonra insanda arabayı alma hissi uyandırmıyor diye düşünüyorum. Reklam filmini izlediğimiz kadarıyla 14 Şubat’ta devamı gelecek görünüyor ve çekimden sonra Türkiye’nin bir şiiri olacağı söyleniyor. Buradan çıkacak en güçlü imgeyle(?) bile insanların koşup bu arabayı satın alacağı mı zannediliyor?
Yoksa yabancı bilim kurgu filmleri ve dizilerinden çakma yöntemlerle (esin diyemeyeceğim kusura bakmayın) ilerleyerek yapay zeka konusunda reklam ve ayrıca teknoloji dünyasında güncelliği yakalayabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Hele arabanın içine sığamamış bagajdaki “bir başka şair’in ” halleri ve yüksek teknolojinin geldiği noktada ayakla açılan bagaj sahnesi gerçekten trajikomik.
Yapay zekanın ruhu olmadığı için şiiri ve şairi hafife aldığınızı düşünüyorum.
Her şey bu kadar özgünlükten uzak, kolay, basit, özensiz ve ruhsuz mu?
Uçarım, yürürüm ama param olsa bile o arabayı almam!
Değerli söz yazarı ve besteci İlhan Şeşen için talihsizlik olmuş bu reklamda yer almak.
Reklamcılık sektörüne Perulu bir giyim firmasının alttaki reklamını izlemelerini öneriyorum(ki bu, reklam filminden öte insanlar tarafından motivasyon amaçlı kullanılmış ve hatta ben de blog’umda daha önce yer vermiştim). Videoda çok güçlü metaforlar kullanılmıştır. Bu videoyla ilgili bilgilere http://www.adwomen.org/2010/02/dare-change/ adresinden de ulaşılabilir :
http://www.adwomen.org/2010/02/dare-change/
Ford’un daha önce de reklam konusunda gafı olmuştu ve özür dilemişler(Özür diledikleri için etik olarak reklam görselini burada kullanmıyorum). Konuyla ilgili haberin yer aldığı link aşağıda:
http://www.star.com.tr/sondakika/ford-o-reklam-icin-ozur-diledi-haber-738604/
Reklamın kötüsü olmaz diye ben de söylemiştim daha önce ama olurmuş; bunu da öğrendik.
Umarım reklam senaryo yazarları da tüketiciyi hafife almamayı öğrenebilirler. Umut işte…
nuran barengi 9 Şubat 2017